Şiir

Saint-Antoine’in Güvercinleri

   İlhan Berk       Nisan 2024

Saint-Antoine’in Güvercinleri

I.Eleni'nin Elleri

Bir gün Eleni'nin elleri geliyor

Her şey değişiyor.

İlk İstanbul şiirden çıkıp yerini alıyor

Bir çocuk ilk gülüyor

Bir ağaç çiçek açıyor.

Eleni'den önce

Daha ben çocuktum daha tütüne daha kahveye alışmamıştım

Sabahları, akşamları bilmiyordum daha

Bir gün bakıyorum akşam ellerimde gözlerimde

Bir gün sabah her yanım.

Eleni geliyor

Dünyaya bakıyorum

Dünya sanıldığı kadar küçük değil o gün anlıyorum

Sanıldığı kadar üzgün değiliz dünyada

O gün bütün şiirleri yakmalı yeniden yazmalı diyorum

Brise Marine'i yeniden

Yeniden Annabel Lee'yi.

Eleni ile anlıyoruz

Bu gökyüzü niçin kalkıp gelmiş

Deniz niçin başını alıp gitmiş onunla anlıyoruz.

Bir gün Eleni'nin elleri geliyor

Bir sokaktan ilk defa deniz görünüyor.

II.Gençlik

Ruhum,

İlhan Berk köprüden geçiyor duyuyor musun?

Bir serçe yavaş yavaş uçuyor

Bir balık başını suyun yüzüne çıkarmış bakıyor

Düştü düşecek dalından bir yaprak.

Lambodis raftan bir şişe aldı açtı

Bir bulut durdu pencerede

Lambodis işine devam etti

Ellerini sildi, hıyar, domates doğradı

Sonra oturup gençliğini düşündü.

Bir evdeydi

Eleni on sekizinde, İlyadis yirmi üç

Eleni'nin şarkıları vardı

İnsan akıl erdiremezdi

İstanbul'un her tarafı kahve

Kapalı kahve açık kahve

Şarkılar ne kadar güzel olursa olsun

Eleni'yi anlamazdı.

O günler Lambodis'in ağzında bir cigara bir aşağı bir yukarı 

İstanbul'da

Eleni'nin en güzel yerleri elleri sarımsak kokan ağzı

Daha Lambodis meyhaneci değil

Daha Lambodis hiçbir şey değil

O günler her Pazar Saint-Antoine'a gidiyorlar

Eleni'nin göğsü soyulmuş badem

Güvercin gibi elleri

Daha o zamandan Lambodis'in düşmanı çok

Bütün İstanbul Eleni'nin arkasında.

Evet

Lambodis'in gençliği bir yaprak düştü düşecek

Pencereye oturmuş gelip geçenlere bakıyor

Sen de bak diyor bana

Bak insanlar geçiyor

Ben sıkıldım mı insanlara bakarım

Hiçbir şeyim kalmaz

Hiçbir şeyimiz kalmıyor.

Her iş bunun gibi ruhum

Bir kadın bir adam aynı şeyi yapıyor

Ben birazdan kalkıp Sirkeci'ye gideceğim

Sevgilim trene binip gidecek

Bir  zaman hiç güneş doğmayacak sabah olmayacak, bir zaman

dünyada değilmişiz gibi korkacağız.

Bunlar hep olacak ruhum

Bir gün bakacağız İstanbul güzel

Ondan sonra her gün İstanbul güzel.

Eskiden çok eskiden bu dünya daha bir güzelmiş mesela

Bu bulutlar bu gökyüzü uzanınca dokunacağımız bir yerdeymiş

Şimdi şiirdeymiş bunlar

Her şey bu hesap ruhum.

Bu dünya güzel

Gülhane ağaçlık.

İlhan Berk