Terk Edilmenin Şiiri
akıtmıyor bugün,
geceleri beynimi delen musluk
bozulmasından korkuyorum.
yalnızım demeden yalnızımı anlatmam için
ikide bir saatime bakıyorum
şehrim denizsiz
bozkırımdan tren geçmez
döneyim desem nereye
burada değil miydim hep?
ya siz?
değildim.
yetişin, kendimi duyuyorum
sarı tanrının, beyaz insanın ışığı
biri mahrem biri makul bu yüzden
soğuk odalara ışık etse -sıcacık yani-
pencereler dışa doğru genişler
dünya hızla döndükçe savrulur parçaları
gözlerinizle yerleştirirsiniz evlerden.
yine mi yanlış geldim
dağ da böyle çevirirdi eskiden
döndükçe parçalarım savrulurdu ani
bir düşüş sonra. ellerim neredeler?
dünya, dalına bağladığım yemişsin, ağacın
bir teyin koparıp kemirmezse seni
gölgende çocuğumu uyutacağım.
ben senden oldum senden ölmedim
istersen ölürüm -diyemem de- belki derim
düşünürüm. aklım kalır.
dünya ışıklı, güzel
kedim üzülür evde.
gözleri ağır.
terk edildim, duramıyorum.
yol ver ya Hızır.